Şehirlerin en romantiği Verona’yı mevsimlerin en romantiği sonbaharda gezdik. Verona, İtalya'nın kuzeybatısında, Milano ile Venedik'in ortasında Veneto bölgesinde yer alan, her köşesinde sanat, tarih, kültür olan, dantel gibi işlenmiş romantik yapılarıyla, mimarisi ortaçağa dayanan, Romeo ve Juliet'in, kısaca aşkın şehri….
Verona’ya Milano’dan trenle geçtik. Porto Nuova Tren istasyonunda
indikten sonra Corso Cavour caddesinde yer alan otelimizi bulduk ve
yerleştik. Otele yerleştikten hemen sonra sonra şehri keşfetmeye
koyulduk.
Verona, Unesco Kültür Mirası listesine dahil edilmiş bir
şehir..Corsa Porta Borsaria'ya açılan ve kitabesi M.S. 245 tarihli olan şehirin sur
kapısı Borsari’den geçerek sağlı sollu küçük butiklerin ve
dükkanların yer aldığı caddeden Verona’nın en hareketli ve en güzel
meydanı olan Erbe meydanına ulaştık.
Erbe meydanını gezdikten sonra Verona’da görülecek
yerler arasında ilk sırada yer alan Juliet'in Evini görmek için meydandan
ilerledik. Bildiğiniz gibi Shakespeare'in ünlü eseri Romeo ve Juliet’in
aşk hikayesi Veronada geçiyor. Meydandan esere konu olan Julietin
yaşadığı (Casa di Giuiletta- Juliet'in evi) ev, Villa Capuletiye kısa bir yürüyüşten sonra ulaşmak mümkün. Küçük bir avlusu olan yapının önünde Juliet'in bronz bir heykeli yer alıyor.Evin içini gezmek de mümkün. Evin içindeki küçük müzede, Shakespeare'in oyunuyla bağlantılı olan 16. ve 17. yy'a ait eşyalar, antika tablolar, freskler ve seramikler sergileniyor.Avluda bir de hediyelik eşya dükkanı mevcut. Bu yapının Shakespeare'in yarattığı aşklarıyla dünyaca
ünlü çift Romeo ve Juliet'le olan tarihi bağlantısından çok, turizm
çalışmalarının bir eseri olduğunu söylemek belki daha doğru olur.Çünkü aşıkların
gerçekten var olup olmadığı tam olarak bilinmediği gibi evle bağlantıları da şüpheli..Ancak bütün bunlar villanın balkonunda fotoğraf çektirmek ve iyi şans getirdiği inancıyla avludaki
Juliet heykelinin sağ göğsüne dokunmak isteyen turistlerin bölgeye akın
etmesine engel olmuyor. Biz de bu akına katıldık tabi ki :) Evin yer aldığı avluya girerken karşılıklı iki duvar ve avlunun duvarları her dilden
mesajlar ve binlerce aşk notu ile dolu…. Romeo ve Juliet’in
aşkı gerçek olsun veya olmasın bu atmosferde, romantizmin ve aşkın büyüsüne kapılmamak pek mümkün değil...
Shakespeare’in bu unutulmaz eserini ve muazzam şiirsel
anlatımını biraz hatırlamaya ne dersiniz?
İşte talihsiz aşıklar Romeo ve Juliet’ten bazı
replikler,
Romeo Juliet'ten söz ederken şöyle der;
Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi,
yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan:
biz dönünceye dek siz parıldayın diye.
gözleri gökte olsaydı, yıldızlar da onun yüzünde;
utandırırdı yıldızları yanaklarının parlaklığı.
gün ışığının kandili utandırdığı gibi tıpkı.
öyle parlak bir ışık çağlayanı olurdu ki gözleri gökte
gece bitti sanarak kuşlar cıvıldaşırdı.’
ve Juliet'te Romeo yu
beklerken geceye şöyle der;
Bana Romeo’mu ver; sonra öldüğünde al da,
küçük yıldızlara böl onu;
onlar göğün yüzünü öyle bir süsleyecektir ki
bütün dünya gönül verip geceye
tapmayacaktır
artık o muhteşem güneşe...
Zavallı Juliet'in sağ göğsüne ve koluna dikkatinizi çekerim dokunulmaktan renk değiştirmiş:)
Duvarlarda yer alan notlar mesajlar..Avluda da devamı var :)
Julietin evini gezdikten sonra şehrin kuşkusuz en görkemli yapısı
olan Arena’yı görmek için yola devam ettik. Şehrin bir başka güzel meydanı
Piazza Bra'ya vardık. Bra Meydanındaki arena M.Ö. 30'da
tamamlanmış, Antik Roma amfi-planlı gösteri
merkezi... İtalya'da bulunan üçüncü büyüklükte amfi planlı
gösteri merkezi imiş.. Zamanında burada meşhur gladyatör dövüşleri
yapılıyormuş. Kalıntı hala çok görkemli, günümüzde fuarlar, gösteriler,
tiyatro temsilleri ve opera ve konserler için kullanılmakta.
Bu meydan şehrin en geniş ve hareketli meydanlarından birisi.
Meydanın bir tarafında resmi binalar diğer tarafında sıra sıra cafeler ve
restoranlar mevcut. Meydanın ortasında yer alan dairesel formdaki parkta
yer alan heykel Victor Emmenuel III’e ait. Buradan Mazzini
Sokağı’na yöneldik. Veronanın alışveriş kalbi bu caddede atıyor. Çok
sevimli ve sempatik bir yol üzerinde sağlı sollu dünyaca ünlü onlarca
marka ve mağaza ışıl ışıl sıralanmışlar..
Mazzini caddesinden tekrar Erbe meydanına geçtik meydandaki
restoranlardan birinde nefis İtalyan lezzetleri ile karnımızı doyurduktan
sonra şehrin içinden geçen Adige Nehrine giderek kıyısındaki tarihi
binaları ve eşsiz manzarayı ve Castelvecchio köprüsünü gün batımında keyifle seyrettik.. Castelvecchio
(Eskikale) dedikleri ortaçağdan kalma bir kale.Kırmızı tuğladan yapılmış
yapının surları Verona'nın simgesi hâline gelen “lâle veya M”
biçimli mazgallarla kaplı. Verona'da başka yapılarda da bu biçime
rastlayabilirsiniz.. Tarihî Castelvecchio Köprüsü kaleyi şehrin karşı yakasına
bağlıyor. Kalenin içindeki müze ünlü İtalyan ressam ve
heykeltıraşlarının eserlerini barındırıyor. Kaleye yakın bir bölgede de, 11.
yüzyıldan kalma, değişik bir mimariye sahip olan San Fermo Kilisesi de
görülecek yerler arasında.
Veronanın diğer bir meydanı da Piazza Del
Signori. Meydanın ortasında büyük bir Dante heykeli var. Bu nedenle burası
aynı zamanda Dante Meydanı olarak da anılmakta. Dante Floransadan
sürüldükten sonra bu şehre sığınmış ve burada İlahi Komedyanın son
bölümünü yazarak şehrin yöneticisi 1.Cangrade’ye atfetmiş.
Meydana açılan sokaklardan birinde Roma dönemi
kaldırımlarını görebilirsiniz. Verona farklı dönemlerden kiliselerle dolu,
bu civardaki dar sokaklardan birinde Verona'da hüküm süren
Scaligeri Ailesinin anıt mezarlarını ve Santa Maria Antica Kilisesini
görebilirsiniz. Romensk mimarî usulünde yapılmış kilise ve Gotik
mimarî tarzında lahitleri çok meşhur...
Antika eşyalar satan bir dükkanın vitrini... her biri ayrı güzellikteki bu zarif porselen bibloları görünce fotoğraflamadan edemedim :)
Yemek konusunda Verona klasik bir İtalyan kenti gibi. Pizzalar makarnalar ve risottolar oldukça güzel..
İtalyan mutfağının pizza ve makarnadan sonra en çok tanınan yemeği
olan "gnocchi" denenebilir. Ana malzemesi patates ama ıspanak, lor
peyniri veya renk vermesi için değişik haşlanmış sebzeler de hamura katılabiliyor.
Bunların dışında tatlı olarak tramisu, panna cotta gibi tatlıları
yiyebilirsiniz...
Safranlı risotto
Pesto soslu makarna
Yolunuz İtalyaya düşerse İtalya'da çokça içilen prosecco, aperol, soda, buz ve bir dilim
portakalla hazırlanan ve çok hoş bir aperatif olan Spritzi de mutlaka deneyin derim....
Veronayı tek kelimeyle anlatmak gerekirse "romantik" en uygun
ifade olacaktır sanırım..
EMİNE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder